Elif Öğretmen

450,00

Kim bu, diye soruyorlar… Kelimelerine kanat takan, ruhunu havalandıran bu hüsnün sahibi kim?..
Söylemiyorum, söyleyemem… Çok ısrar ettiklerinde, bir hâyâl, bir hülyâ; diyorum… Muhayyilemden doğmuş bir peri, kelimelerimde yaşayan bir dağ ceylanı… Izdırablarımın üzerinde boy atmış bir Mersin Gülü; en sarısından, altın sarısından bir Mersin Gülü,
İnanmıyorlar… İnanmadıklarını bakışlarından anlıyorum. Susuyorlar… Ama seni aramaya devam ettiklerini biliyorum, meraktan çatlıyorlar… Seni tanımak isteyenlerin muhasarası altındayım, kuşatılmış hisarlar gibiyim… Yine de bu hisar düşmeyecek, seni tanımalarına, seni bilmelerine izin vermeyeceğim…

Sen de söyleme!.. Sakın, “Benim!” deme… Bana da söyleme, bütün bunları sana söylediğimi bildiğini bana da belli etme, îmâsını bile istemem… İri gözlerinden kanatlanan bir ışıltının gamzelerine konup mânâlı bir tebessüme hayat verdiğini de görmek istemiyorum… Sevgimi bildiğini bilirsem, büyü bozulur… İçimdeki yangın söner ve bu roman yine yarım kalır…
Söyleme… Bu romanı bitireyim… Varsın ben de bitmiş olayım…

Senden önce böye değildim… Senden önce her şey vardı… Her varlığın bir şekli, bir kokusu, bir sesi vardı… Hepsini kaybettim…Artık her şeyde sadece sen varsın. Nereye baksam sen, neyi koklasam sen, ne duysam senin sesin… Kâinatımı sen öldürdün. İkimizi başbaşa sen bıraktın…
Senden önce böyle değildim!.. Kendi kendime konuşup durmaz, Kays’ı kıskançlığından çatlatacak kadar sayıklamazdım. Hep seni sayıklıyorum, görenlerin acınan bakışlarına aldırmadan, farketmeden…
Senden önce böyle dipsiz kuyular gibi suskunluklarım da olmazdı… Bâzı demlerde bin yıl suyuna kova salınmamış eski kuyulara dönüyorum; sessiz, ölü… Bâzı demlerde yolcusu kalmamış, harabeleriyle ürperten eski bozkır Seray’larına…
Bâzen de bir yaylada unutulmuş tek başına bir mezar…
Artık senden öncesi yok, senden sonrası da olmayacak!…

***

“Elif Öğretmen’i okuduğumda Van’ın ücra bir köyünde öğretmendim. Onun yaşadıklarının çok benzerini yaşıyordum ve zaman zaman ümitsizliğe kapılıyordum. Elif Öğretmen benim için iyi bir rehber, bir rol model olmuştu. Yalnız kaldığım gecelerde hâlâ açıp açıp okurum. İtiraf edeyim ki Elif Öğretmen II/Kader adıyla yayınlanan devamını okumaya başlarken en büyük korkum Elif Öğretmen’in tadını vermeme ihtimaliydi.

“Endişemin yersiz olduğunu anlamam için beş on sayfa okumam yetti. Sanki Elif Öğretmen’den yıllar sonra okumuyordum da bir çay molası kadar ara verdikten sonra kaldığım yerden devam ediyordum. Göz yaşları içinde bitirdim ama hikâye bitmemişti. Keşke bitseydi, diyemiyorum çünkü bir boşluk kalacaktı içimde, yeniden okuma ümidim olmayacaktı. Şimdi ise devamını birkaç yıl beklemek gerekirse diye üzülüyorum. Lütfen çabuk yazınız.” (Selma Doğan)

Değerlendirmeler

Henüz değerlendirme yapılmadı.

“Elif Öğretmen” için yorum yapan ilk kişi siz olun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

0
    0
    Sepetim
    Sepetiniz BoşMağazaya Geri Dön